Lot 185
HOCA ALİ RIZA
1858 - 1930
Bir ressam muhtemelen kimsenin uğramadığı bir mağaranın içine niçin sığınır? Niçin görünüşü tersine çevirip görmediğimiz bir yüzeyin resmini gerçekleştirmeye soyunur? Bu soruların cevaplarını bulmak gerçekten güç. Hoca Ali Rıza’nın çift ağzı olan bir mağarayı içeriden, eşsiz bir denizi görecek şekilde boyadığı bu kompozisyonunu yorumlamak neredeyse imkansız. Bir eşine yine aynı sanatçıda şahit olacağımız bu kompozisyon gerçekten de tarif edilebilir verilerden yoksun. Çift ağızlı mağarayı sembolik bir öğe olarak yorumlamaya kalkışmak nafile bir çaba çünkü bu konuya el atan ressamın katıksız bir doğa düşkünü olduğundan başka bir çözümleme ileri sürmek anlamsız. Öte yandan sadece kayaların ve suyun resmedildiği bu kompozisyon resimsel tatlarla donatılmış durumda. Sarp ve keskin köşelerin eriyip yok olduğu, gölgelerin denizin yansımasıyla ışıl ışıl parladığı bu ilginç kompozisyonun ufuk çizgisinde beliren yelkenli, uzaklarda kalan bir yaşam belirtisine işaret ediyor. Ressam, hayallerinde kaçıp sığındığı, yalnızlık ve deniz kokan bu mekanda hayali bir gerçeklik kuruyor.