KATALOG NOTLARI
Sabahattin Ergi Ailesi Koleksiyonu
Bu resimde Ali Çelebi, büyük bir süratle sanki zamanın uçucu ruhunu tutmaya, yakalamaya çalışıyor gibi. Uzun fırça darbeleri sadece çiçeğin gövdesini değil aynı zamanda kompozisyonun dinamizmini oluşturuyor.
Kübik konstrüktivist sanatın modern ustasından tek bir imgeye odaklanan şaşırtıcı bir natürmort. Modern Türk resminin doğuşunu simgeleyen “Maskeli Balo”, “Vitrin” gibi figüratif kompozisyonların sahibini bu yalnız çiçeğe sürükleyen dürtü ne olmalı? İnce uzun yaprakların geometrik formlara referans veren figürler gibi kurgulandığı, resmin derinliğinin içiçe geçmiş katmanlar olarak ön arka plan ilişkilerinden koparıldığı bu resimde Ali Çelebi, büyük bir süratle sanki zamanın uçucu ruhunu tutmaya, yakalamaya çalışıyor gibi. Uzun fırça darbeleri sadece çiçeğin gövdesini değil aynı zamanda kompozisyonun dinamizmini oluşturuyor. Bir süre sonra natürmortun ressam için hayal gücünü besleyen, resimsel bilgisini sınadığı bir imge olduğunu hissediyorsunuz. Ölümlü değil aksine canlı bir dünya kurguluyor Çelebi. Alev dilleri gibi kıvranan, resmin sınırlarına sığmayıp taşacakmış izlenimi veren yaprak gövdeleri, birbirinin içinden doğan renk değerleri ile modern bir natürmort oluşturuyor.
Ali Çelebi
Ali Çelebi, 1918’de Sanayî-i Nefîse’ye girdi ve hazırlık sınıfında Hikmet Onat’ın öğrencisi oldu. Daha sonra Çallı atölyesine geçti. 1922’de arkadaşlarıyla birlikte, Devlet bursuyla Münih’e gönderildi ve orada Hans Hofmann’ın resim kurslarını izledi. Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nin giriş sınavlarını kazandı ve Prof. Gröbei’in yanında bir süre çalıştı. 1923’te girdiği Berlin Akademisi’nde Prof. Kleine’nin atölyesinde kısa bir süre öğrenim gördükten sonra, Münih’e Hofmann’ın yanına döndü.
Çelebi, 1927 yılında yurda döndü ve resim öğretmenliğine başladı. Başta Zeki Kocamemi olmak üzere, yakın arkadaşlarıyla Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’ni kurdu. Yeniden Almanya’ya giden sanatçı, 1932’de yurda döndü ve Akademi’de akşam kurslarını yönetti. 1938 yılında Güzel Sanatlar Akademisi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde eğitim görevlisi olarak çalıştı. 1938’de Leopold Levy’nin asistanlığını yaptı ve 1967’de emekliye ayrılana kadar atölye hocalığı görevini sürdürdü.
Yurt gezileri programı çerçevesinde, 1938’de Malatya’ya, 1943’te Bilecik’e gönderildi. 1944’deki 6. DRHS’de, birincilik ödülünü kazandı. 1966’da Tahran Bienali’nde birincilik ödülü aldı. 1980’de son çalışmalarından oluşan sergisini, İstanbul’da (Tiglat) düzenledi. Çelebi, Müstakiller Grubu ile çağdaş Türk resmine aşılanan yeni anlayışın öncüleri arasında yer alır. Hacimsel tasarım ve kitle etkisi, bu anlayışı belirleyen başlıca resimsel değerlerdir. Biçimin renkle belirlendiği resimlerinde; doğa izlenimi, soyutlayıcı bir anlayış temeline göre, biçim bozma estetiğinin katkısıyla yönlendirilir.