KATALOG NOTLARI
TOMBAK
Tombak, altın kaplanmış, başka bir deyişle altınla yaldızlanmış bakır ve bakır alaşımlarından yapılmış eşyaların ortak adıdır. Tombaklama, altın görünümü vermek amacıyla çok çeşitli eşyaya uygulanmıştır. Altın hemen her çağda az bulunan ve çok değerli bir metal olduğu için birçok eşya altından yapılamamışsa da, insanlar altın tutkusundan çağlar boyunca vazgeçememişler, kullandıkları eşyalara altın görünümü vermek istemişler, tombaklama yöntemi böylece ortaya çıkmıştır.
Tombakçılık, Orta Asya'da, Anadolu ve Rumeli topraklarında uygulanmış; Bizans imparatorluğu döneminde de çok sayıda tombak yapılmıştır. Erken İslam döneminde soy metallerin kıtlığı, tombaklama yönteminin hemen her tür eserde yaygın biçimde kullanılmasına yol açmış; bu yöntem, Selçuklu döneminde de devam etmiştir. Ama tombakçılık, Osmanlılarda hem daha büyük bir yaygınlığa erişmiş, hem de doruğuna ulaşarak maden sanatına yeni bir boyut getirmiştir. Gerçekten de tombak sanatı Osmanlıların geleneksel sanatlarının en gelişmişi belki de en görkemlisidir. Saray ve çevresinde kullanılan gündelik eşyalara altın görünümü vererek gösterişli kılmayı amaçlayan tombak sanatı Osmanlı'da 16.yy.dan 19.yy. sonlarına kadar yaygın bir biçimde sürmüştür.
Tombaklama yönteminin Osmanlı İmparatorluğu'ndan aydınlatma araçları, mutfak kapıları gibi gündelik kullanım eşyasında ve askeri eşyada olmak üzere iki alanda da uygulandığı görülmektedir. Günlük eşya arasında en çok leğen-ibrik, şerbetlik, şamdan, hamam tası, gülabdan, buhurdan, kapaklı sahan, tas, maşrafa, su tası, güğüm, kahve stili, fincan zarfı, fincan tepsisi, kandil, sakızlık, divit, kemer tokası, körüklü fener ve mangallar; askeri eşyada ise at koşumu takımı, miğfer, asa, kalkan, tören alemi, kılıç kını, at alınlığı gibi savaş gereçleri ve silahlar tombaklanmıştır.